Rahmetli, “Benim memurum işini bilir” demişti de, yer yerinden oynamıştı, “Memurlar hırsızlığa, rüşvete teşvik ediliyor” diye..
O günleri mumla arar olduk.
Hiç olmazsa o zamanlar sadece memur, bu işlere meyilliymiş demek ki.
Şimdi amiri, müdürü, şefi, şef yardımcısı, müstahdemi, kapıcısı, güvenlikçisi, teknisyeni, bilumum taife yarış içinde…
Tabi, siyasilerin emri altındaki bu camia, bu işlere bu kadar merak salınca da; haliyle politikacılar bunu onur meselesi yaptı. “Yahu, adamı işe yerleştiriyoruz, daha dün baldırı çıplaktı. Bugün servet sahibi oldu yuh olsun bize” deyip, namusu kurtarma peşine düşer oldular.
Haliyle koskoca siyasetçilerin de hırsızlık, rüşvet sektörüne el atığında, bir farkları olmalı. İşi yapınca adam gibi yapmalı.
Sonuçta da, eskiden “bal tutan parmağını yalardı”, siyasetçilerin bu onur meselesi yüzünden, balı kovanıyla götürür oldu.
E herhalde, “cici” bir partinin en üst yöneticisi de, 3-500 Dolara, bir arabaya, bir kooperatif hissesine tamah edecek değil ya… Haklı olarak “Verin 1 milyon Doları, mâlum yerdeki imar planını değiştirelim” diyor.
Tabi işin içinde delikanlılık da var. “Biz öyle gizli kapaklı işi sevmeyiz. Peygamber efendimiz bir Hadis-i Şerif’inde ‘Ey kullarım, yaptığınızı gizlemeyiniz, yaptıklarınızı söylemekten çekinmeyiniz’ buyurdukları için de; getirin kalemi kağıdı, bu rüşveti zapt altına alalım” diyor.
Hakkını vermek lâzım. Hırsızlığın da bir raconu, onuru, namusu var… Yapıyorsan adam gibi yapacaksın, kimseye de eyvallah etmeyeceksin. “Bu parayı aldım” diye, koç gibi de imzanı atacaksın.
Hiç kimse babasının hayrına iş yapmaz. Milyonlarca Dolarlık araziler, birilerinin servetine servet katacak; koskoca siyasetçi de, bu hizmetinden dolayı, hayır duası alacak veya gümrük memuru gibi 100-200 Dolara rıza gösterecek, olacak iş mi?
İşte bütün mesele bu. Türkiye yıllardır ne çektiyse, ahlaksız, yalancı, iki yüzlü hırsızlardan çekti. Allah yüzümüze baktı da, çok şükür namuslu hırsızlar da yetişmeye başladı… Bu işte dürüst olacaksın, namuslu olacaksın, gözü kara olacaksın, Dişli olacaksın ki meydan çapulcu hırsızlara, rüşvetçilere kalmasın.
Yıllardır hırsızlarımız başımızı öne eğerdi. Karakolda doğru söyler, mahkemede şaşardı.
Şimdi 40 yılda bir namuslu hırsıza rastlamışız. Hâlâ bulup da bulananlar var.
Yok istifa etsinmiş.
Yok Japon politikacıları örnek alsınmış…
Bırakın bu boş şeyleri.
Yakalanmış hırsızın davası olmaz…
Kıymetini bilin, gelecek nesil hırsızlarına örnek olsun.
Başkasını bilmem. Ben şahsen hırsızı büyük götürenini, aynı zamanda namuslusunu severim.
18 Ağustos 2008 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder