politika etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
politika etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

3 Temmuz 2008 Perşembe

Ben de travma geçiriyorum

Cumhuriyetin kurulmasının ardından kimler travma geçirdi; aradan 85 yıl geçmesine karşın hâlâ kimler bu travmanın etkisinden kurtulamıyor bilmiyorum ama; son gelişmelerden sonra ben resmen ağır travmalar geçiriyorum.
Hafızaları zorlayıp, son 1 yıla, 2-3 yıla gitmeye gerek yok. Son 3-4 ay içerisinde yaşadıklarımız bile aklı başında her insanın travma geçirip komaya girmesine fazlasıyla yeter.
Gelişmeler öyle hızlı ki, başdöndürücü nitelikte… Türkiye’de 3 ayda yaşananlar; herhangi bir Asya, Afrika ülkesinde 3-5 yılda; İsveç’te 10 yılda; İsviçre’de 15 yılda yaşansa, kıyamet kopar. Fakat Türkiye’de öyle şeyler oluyor ki, ne kimse anlam verebiliyor, ne de kimse gelecek için umutlarını koruyabiliyor.
Şubat ayından bu yana yaşananları kaba hatlarıyla bir hatırlayın. Siyasette, ekonomide dengeler altüst oldu; insanların psikolojisi bozuldu, metabolizmalarımız neye ulum sağlayacağını şaşırdı.
AK Parti’nin kapatılması için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı dava açtı.
“Darbe yapmak amacıyla silahlı terör örgütü kurmak” iddiasıyla “Ergenekon” operasyonu başlatıldı.
Elektriğe 3 ayda yüzde 41 zam yapıldı.
Üniversitelerde kız öğrencilerin türbanla derse girmelerini öngören yasa, Anayasa Mahkemesi’nce iptal edildi.
AK Parti’nin kapatılma davasında, Başsavcı sözlü iddialarını, Yüksek Mahkeme huzurunda yaptı.
Pirinç fiyatları 2 kat arttı.
Ergenekon davasında bir adım daha atıldı, ünlü iş adamları, gazeteciler, emekli generaller gözaltına alındı.
“Petrolün varili 100 Dolara çıkarsa, Dünyada büyük kriz çıkar” derken, petorolün varili (1 Temmuz itibariyle) 149 Dolara yükseldi.
Son 3-4 ayda onlarca kez sınır ötesi harekat yapıldı, yurt içinde de PKK’ya yönelik operasyonlar sürdürüldü. Her gün şehit haberleri gelmeye devam ediyor.
İşsizlik oranı resmi rakamlara göre yüzde 10.7’ye yükseldi.
11 aydır yüzlerce kişinin gözaltına alındığı, 50 kişinin hâlen gözaltında bulunduğu, yüzlerce kişinin gözaltına alınması için hazırlıkların yapıldığı Ergenekon davasında iddianame hazırlıklarının sonuna gelindiği açıklandı. İddianamenin 2 bin 500 sayfadan ve 4 milyon belge ve delilden oluştuğu bildirildi.
Ekmek fiyatlarındaki artış yüzde 50’leri geçti.
AK Parti’nin kapatılma ihtimaline karşı, Tayip Erdoğan’ın yasaklı duruma düşmesi halinde; tekrar başbakan olabilmesi için yasalardaki boşluklar tespit edildi; hazırlıklar hızlandırıldı.
Yaz aylarının başlamasıyla birlikte, her yıl olduğu gibi yine orman yangınları başladı ve binlerce hektar ormanlık alan kül oldu.
Son yıllarda düşme eğilimi gösteren enflasyon; kasıtlı düşük gösterme çabalarına rağmen tırmanışa geçti.
Kuraklık nedeniyle özellikle tahılda büyük bir ürün kaybı yaşanıyor ve ekonomiye olumsuz etkisinin önümüzdeki dönemlerde ağır biçimde hissedileceği tahmin ediliyor.
Ergenekon davasındaki son gözaltına alma olaylarında izlenen yöntemler; ordu evlerine, askeri lojmanlara, evlere, işyerlerine düzenlenen baskınlar; telefon dinlemeleri; toplumda tüm bir tedirginlik ortamı ve gerginlik yarattı. Kimin ne zaman, ne yöntemlerle gözaltına alınacağı; neyle suçlanacağı merak edilir oldu; resmen bir “korku toplumu” oluştu.
Ben travma geçirmeyim de, kimler geçirsin?

Mehmet Atılgan

20 Mart 2008 Perşembe

Şimdi nolacak?

Kaç gündür ülkenin gündemi teke indi.
Ne dövizin fırlaması, ne borsanın çökmesi, ne de temel ihtiyaç maddelerine yapılan astronomik zamlar…
Hatta ne da türban.
Tek gündem; AKP’nin kapatılması davası.
Hayat bu.
Partiler kurulur, kapatılır. Yenisi kurulur.
İlk defa olmuyor. Tam 24 parti kapatılmış bugüne kadar.
Kapatılan partilerin içinde Adalet Partisi de var, Cumhuriyet Halk Partisi de, Milliyetçi Hareket Partisi de…
Sonra Mili Nizam Partisi, Milli Selamet Partisi, Refah Partisi, Fazilet Partisi…
HEP; DEP; HADEP; DEHAP…
Hepsinin yerine aynı çizgide ya da yakın biçimde yenileri kuruldu.
Parti partidir. Yüzde 1 oyu da olsa, yüzde 47 de olsa; belli bir temsil gücü var.
Ama mevcut bir de Anayasa var. Onun partilerle ilgili hükümleri var.
Velhasıl partiler kurulur, kapanır, açılır…
Sonrasına bakmak lazım.
AKP’nin kapatılma davası ne kadar sürer; ne kadar sürede sonuçlanır bilen yok.
Çünkü HAKPAR adlı partinin kapatılma davası tam 6 yıl sürmüş.
Bir çok dava da 6 ayda sonuçlanmış.
Yani AKP davası da 6 ayda bitebilir, 6 yıl da sürebilir.
Beyin jimnastiği yapalım. Dava, kapatmayla sonuçlanırsa ne olur?
Hiç kuşkusuz yerine yenisi kurulur.
Benzer yönde bir parti kurulduğunda; aralarında Tayip Erdoğan, Bülent Arınç gibi isimlerin de olduğu 71 kişi, yasaklı duruma düşeceğinden yeni parti içinde yer alamayacak.
Durum böyle olunca da yeni kurulacak partinin liderliğini üstlenecek tartışmasız bir tek isim var.
Partinin adı ne olur derseniz; bence HAK Parti olur.
Fazilet Partisi hakkında kapatılma davası açıldığında; yerine kurulabilecek partinin adının Saadet Partisi olabileceğini aylar önceden bilen bir kişi olarak, AK Parti’nin yerine kurulacak partinin adının da HAK Parti olacağından adım gibi eminim: Hürriyetçi Adalet ve Kalkınma Partisi, HAK Parti… Küçük bir ihtimal PAK Parti (Temiz parti) de olabilir.
Parti liderliği için tartışmasız bir tek isim olabileceğini belirtmiştim.
Evet, ılımlı ve güvenilir kişiliğinin yanı sıra, tavır ve duruşuyla kamuoyunda büyük bir sempatisi olan Abdullatif Şener.
Şener, sadece AKP tabanının değil, diğer sağ partilerin de taraftarlarının desteğini alır.
Her ne kadar doğmamış çocuğa don biçer gibi oluyorsa da; Türkiye’de yeni bir siyasal şekillenme kaçınılmaz gibi… Bu yeni şekillenme sadece AKP için değil, CHP; DP ve ANAP için de geçerli. Bu partiler de ciddi biçimde yeni bir yapılanmaya gidecektir bu gidişle.
Belki mart 2009’da yapılacak yerel seçimlere mevcut partilerin mevcut yönetim ve kadrolarıyla gidilebilir ama; öne alınmazsa 2012’de yapılacak genel seçimlerde bu partilerin hiçbir kadrosunun iş başında olmayacağı kesin.

MEHMET ATILGAN